top of page
  • Yazarın fotoğrafıAvni Onur Sevinç

Eşikte Bekleyen Kardeşim : Çok Beklettim Mi?

Ezoterik öğretiler ışığında, yıl iki ana enerji dönemine ayrılır: Light of the Year (LOY) ve Dark of the Year (DOY). 21-23 Haziran’da zirveye ulaşan ışık, bu tarihten sonra yavaş yavaş azalmaya başlar ve 21-23 Aralık'ta en karanlık noktaya ulaşır. Bu döngü, ışığın yeniden doğmasıyla Haziran'a kadar süren bir yükselişle devam eder. Şu anda 2024'ün karanlık dönemindeyiz ve bu dönemde birçok yol öğrencisinin aklında "Nasıl aydınlanacağız?" sorusu beliriyor. Bu, karanlık dönem içerisinde sorulabilecek en derin ve değerli sorulardan biri.

Karanlık dönemin içinde de kendi alt döngüleri ve geçişleri vardır; ancak bu yazıda sadece yılın ikiye bölünmesini ele alıyoruz. Büyük döngülerden bağımsız olarak, mevcut eğitim sistemimiz kendine özgü bir döngü izler ve bu döngü, ekolojik yapısıyla uyumsuz hareketlerle öğrencilerini dışa doğru savurur. Zorunlu eğitim dışında kalanlar açısından durum daha da ilginçtir, özellikle de ezoterik yolda ilerleyen öğrenciler için. Bu eleştiriyi, ya da belki de soruyu, “Işığın Mücevherlerine” de yöneltmek istiyorum. Çünkü şu anki eğitim sistemimiz, LOY ve DOY şeklinde ikiye ayrılmıyor. LOY döneminde öğretiler aktarılır, DOY döneminde ise öğrenci kendi içsel ışığını geliştirir.

Her 6 aylık dönemde, ilk iki hafta boyunca dolunaya kadar öğreti ağırlıklıdır; sonrasında ise öğrencinin ışığını güçlendirmesi için pratiklerle dolu bir iniş süreci başlar. Şimdi, bu karanlık dönemde, ışığın giderek azaldığı bu zaman diliminde, bizi neyin aydınlattığını ve yolumuza nasıl devam etmemiz gerektiğini yeniden değerlendirmeliyiz. Bu dönemde hangi içsel keşiflere odaklanmalı, hangi pratikleri uygulamalıyız?

Bu sorulara yanıt ararken, karanlık dönemin bizden talep ettiği içsel dönüşüm ve kendi ışığımızı keşfetme sürecine odaklanmamız önemlidir. LOY döneminde aldığımız öğretiler, DOY’da içsel olarak sindirilir ve bu süreçte öğrenci, kendi ışığını bulma ve güçlendirme fırsatını yakalar. Karanlık, sadece bir zıtlık değil, aynı zamanda içsel ışığı keşfetmek için bir araçtır. Bu yüzden, bu dönemi korkuyla değil, bir fırsat olarak görmek gereklidir.

Bu pratikler ve keşifler, sadece bireysel aydınlanmamız için değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün bir parçası olarak da önemlidir. Kendimize yönelttiğimiz her soru, bizi daha derin bir anlayışa ve daha güçlü bir içsel ışığa götürebilir. Bu yüzden, bu karanlık dönemde, ışığın ve karanlığın dansını izleyerek, içsel yolculuğumuzu derinleştirmeliyiz.

26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page