Her şeyi alamadım: Doğru yerde mi değildim yoksa gelen sözümü dinlemedi mi? Mavi ve kırmızı üzerine.

Geniş dalgalardayız. Oradan gelmedik mi? Bu dünyaya geldiğimiz yer kısa dalga mı uzun dalga mı dostlar? Şimdi Doğa insanına bakalım, bir şeyler anlatacak. Hey dostum doğru yerde olduğumu biliyorum. Sınırı daha geçmedim, aynasızların beni enselemesine daha çok var. Bazı şeyler şekilde değiştiriyor o nedenle durumumuz sağlam, teklik gibi görünse de öyle olmadığını biliyoruz? Bizi çokluk olarak yaratan tekilliğe ne demeli? Sanırım "kutsal kitaplar" onun tekliğini biraz değişik ele alıyorlar gibi, onların yüzünde yaratılınca böyle oluyorsak yüz yüzü görmedi mi yoksa? Onu da biliriz.

Çıkış 33:20"But he said, 'You cannot see my face, for no one may see me and live.'"

Yaratılış 32:30"So Jacob called the place Peniel, saying, 'It is because I saw God face to face, and yet my life was spared."

Bu Yakov'da bir şey var.

Neyse konumuza dönelim, konu her şeyi alamamam. Farklı akışlar oluyor aslında bu anın içinde, ilki şimdiki zaman vurgusu ve bir şekilde içerde şimdiki zamanı kabul etmeyen, şeylerin birikmesi ve yığılması gerektiğini, bir geçmiş olması gerektiğini düşünenler. Bunu açmayalım fazlaca çünkü burası için uzayabilir. Diğeri de erkeğin hedefleri ve bu hedefin ikincil hedeflerle karışmaması ve şartlanmış tek noktalılık eksikliği. Aslında bu farklı bir tek noktalılık olduğu için eksiklik diyorum çünkü zaten hayatımı tek noktalı yere doğru götürüyorum. Her gün dünyasal bir hedef için yaşamamak ya da onunla tam olmak, askerler ya da fizikselde bir şeyler yapanlar gibi. Belki de bu mizaç konusudur. Yine de mizaç olsa da farklı telleri kullanabiliyor olmalısın değil mi yedi ışın öğrencisi?

Şu maviyi bulmama az kaldı. Değerli arkadaşlar, kırmızı maviden anlar. Maviyi özellikle de "derine inen, soğuk maviyi" çok iyi bilir, gözünden tanır çünkü aralarında müthiş bir çekim vardır. İşin ilginç yanı maviler kendilerini yakacak kırmızı görünce tanımazlar ya da tanırlar da bu fazla deyip mi seçmezler? Şu ana kadar gördüğüm böyle maviler var, kırmızı pek görmedim. Mavinin kalitesi daha fazla, kırmızılar çoğunlukla düşük. Bu arada kırmızı da erkek, mavi de kadın gördüm şimdiye kadar. Mavi erkeği yakacak kırmızı yakın görmedim. Neyse, maviye şimdilik metalci diyelim; üzerine işareti koydum? Biraz daha fazla koyarsak majiye gireceğiz ya da kanına? Ah tanrım! Claude Frollo'nun Esmeralda'ya aşık olup "sen şeytansın; inancımı çalmak için geldin" demesi mi var yoksa burada? Çocuklar, maviye böyle sahip çıkamazsınız. İşler karışık ve derin, rahat olun ama dejenere olmayın; genelevde yaşamayın; kapılarınızı sıkı tutun, yabancılara açmayın. Genel niye geldiğini bilsin ve siz de onu misafir edin.

Bu arada kırmızı beni biraz aceleci yapmak istiyor bunu görüyorum, onun yapma sırasında ya da eylemlerinde kuyrukta beklemeye benzeyen zamanın yavaşlığı gibi tesirlere maruz kaldığında ya da ortamda başka bir zamansız insan varsa (patronun Oğlu) ona karşı aşağılama çıkarabilir. Bu kırmızın erilin yapabilirliği üzerine çöken ve onu farklı yollardan yürümeye iten büyük bir itici güçtür. Aynı zamanda eksiklik hissettirir ve strese sokar, seni avcı yapar. Ancak modern hayatta avcılık uygunken, spiritüel gelişim girişince işler öyle olmaz. Kırmızı; önüne bak, her gün yapabileceğin kadar porsiyon kes ve onu yap. Etraf ile ilgilenme, hedefine bak, onu gerçekleştirene kadar durma. Diğer şeyler ikinci olsun. Kokusunu aldığın şeyleri ikinciye kaldır. Kendini başka türlü pasifize etme. Ve not: Tanrı ile mücadele etme, her zaman onun yolundan yürü.

Motivasyon konuşmacısı gibi oldu burası da. Neyse ki motive etmiyoruz, bizi elektriklendirenler sağ olsun.Aslında burası, bir öğrencinin yaşamı ve günlük pratiklerinin bulunduğu alan. Tabii ki bir kısmı, çünkü insanların özdeşleştiği gerçekler ile alakası var mı bilmiyorum buradakilerin. Tesirsiz uykudaki kuşlar gökyüzünde uçarken?

Gel Sofianne, annen seni müslüman olarak doğurdu. Fransız oğlan boş ver bu metalcileri ve onların soğuk çekici mavilerini. Onlar siyah giyer, dövme yaptırır ve "spirit" içerler. Ve aslında istedikleri erkekteki spirittir de alamazlar, ona bakamazlar. Biz Love diyelim, geçiciliğin içine bakarken. Yolda birlikte yürüdüğüm kardeşlerime, benim yerim onların yanı.

Büyük Doğalara

D.