I Just Want You, Baby: Bir Dönüş Hikayesi ve Maya’nın Ötesinde: Ses, Koku ve Varlık
- Avni Onur Sevinç

- 17 Tem
- 2 dakikada okunur
Lanet olsun dostum, sevinç her yerde.
Belki de çocuklarımda? Ah müstakbel D. bunu biliyorsun değil mi?
Biliyorum C., nasıl bilmem ki?
Haydi o zaman çocuklardan konuşalım.
Erkeğin yeşilden kadının da sarıdan başlaması ne kadar anlamlı değil mi?
Yaşlanmak pişmek anlamına geliyormuş, bir bakıma yağ değişimi.
Kabul edelim de rahatlayalım — "I just want you baby"
Ne oldu?
Süreki değişen bir ekoloji içinde insana ne olabilir; çoğunlukla düşük işler olur.Trafikte küfür ederler, leş gibi kök ve sakraldan dolayı kokarlar — o kokuyu bilirim.Tam bir hayvan işi, manipura da böyle bir koku olmaz o bendende gösterir kendini.Şimdi gizlenme içinde olanlar da koku da yok, beden de yok. Ne var? Boğaz var arkadaşlar. Hem de dar boğaz.Tam bir Doğa işi. Çünkü niye? Üçünü gözümde oturması planlanan üç büyük zümrüt yok da ondan.
İşte özlemlerimin bir kısmı, genelde kadınlar Bir ve ikiye oturmaya gelir. Misafirperver değil miyiz ki?
İbrahim gibi soframızı sokağa kurmadık mı? Gizli de olsa sofra sokak da.
Manipuraya oturmaya gelenler şefkatle ilgilenir, egoya iyi gelir.
Kalpte olanlar biraz pasif olabiliyor!
Karıncayı neden incitmeyeceksin ki kuzum? Takva oradan mı başlıyor yoksa D.?
Ya rab, biliyorum oradasın. Bakışların da eritiyor beni, yalnız ricacıyız — erken eritme, tam zamanında erit. Şu dünyanın tadını alalım eğer bir tadı varsa. Yoksa muradımıza ermeyecek miyiz? Yeniden geleceksek şimdi neden gidiyoruz? Eğer öyleyse şimdi neden mahkemeyi kurmuyoruz? Yani sen bize yakınsan “ölmemize” gerek mi var? Burada yapalım mahkemeyi. Güzel bir argüman. Kova çağı duy beni! Jehova Elohim, senin için "Var olan, varlığını sürdüren" (Çıkış 3:14) diyorlar? Eğer öyleyse bizi neden yalnız bıraktın? Christus haçta geçiş yaparken öyle demedi mi? Ne dediğini öğrenciler (disciples) bilse de, yine de buradan yazalım.
Özlemlerin kaynağı bitmiyor. Daha yaş 39 ama özlemeye başladık bile. Geçici olanın vakit kaybı da başka bir şey değil mi? Hesabını mı istiyor musun bunların? Yoksa kısa mı kes diyorsun? Bak şimdi büyük hikayede nasıl geçiyor. Gerçi onu da sen bilirsin ya!
Bak nasıl konuşmuşuz seninle. Maya ve Kurtuluş (7. Bölüm): Krishna, dünyevi bağların (çamurun) insanı Tanrı’dan uzaklaştırdığını söyler:
"Bu maya örtüsü nedeniyle insanlar beni tanıyamaz; sadece bilge ve adanmış olanlar bu perdeyi aşar."
Yine bir kırmızı hali geliyor değil mi? D. ona kazan buna kazan, ne olacak bu iş! Bir de onu her yerde hissediyorum diyorsun. Söyle de biz de hissedelim .Öyle kolay değil dostlar, aynı şekilde zor da değil. Ama olursa göz-e-göz oluyor ona göre. Sevgisizsen bakamazsın, bayalıklığın acıtır. Olsun mu? O zaman devam.
Arınma ve Çağrı 18. Bölüm - Moksha: Kurtuluş (moksha) için kişinin "içsel arınma" geçirmesi gerekir. Eğer biri "çamurda" batmışsa, Tanrı’nın çağrısını duyamaz.
Haydi çamurdan yaratılmışlar gelin buraya, bir arada olalım. Bunu kabul ediyor mu minik egolarımız? Birileri (?) geldi ve yarattı. Gidip bulalım mı onları? Bu arada bir yere gidilmiyor biliyorsunuz değil mi? Aramızda mesafe yok. Modernite bize bunu hissettiriyor sağolsun. Einstein’ı bile yaşayamıyoruz. Dua yerine bağlantıyı veriyorum; o zaman sorun! Nasıl bağlanacağız?
O zaman biraz da left hand of ov G-OLD diyelim mi? Hep sağdan gidersek üzülmez mi takipçilerimiz? Sonuçta D. kabilesiyle yaşıyor?
Haydi burada bırakalım birbirimizi (yapabiliyorsak).Çünkü soldan gireceksek yazılara gerek yok; gelin, arayın ve bulun. Bulduğunuzu düşünüyorsanız da bırakmayın. Ancak değer mekanizması gelişmiş olan neyi bulduğunu anlar.
O zaman?
Hey C. günlük hayatımda yoksan neredesin LUV?
D.



Yorumlar