top of page

Karanlığı Bilenlerde Bugün : Doğa Adamı Söyle Bana Senin Gözlerin Neden Büyük?

  • Yazarın fotoğrafı: Avni Onur Sevinç
    Avni Onur Sevinç
  • 5 gün önce
  • 5 dakikada okunur

Seni daha iyi görebilmek için kızım. Birazcık işleri açalım, daha doğrusu dükkanları açalım; sonuçta yaratılıştan elli ışık yılına kiraladık değil mi? Bunun ilacı var arkadaşlar, bu konuda hasta olamazsın. Anadolu izin vermez; bakın veriyorum reçeteyi.


"dönüyor bir dolap çarkı belirsiz

çağlayan bir su var arkı belirsiz

veysel neler satar narkı belirsiz

ne müşteri gördüm ne hesap gördüm"


Günün sonunda dükkanınızı böyle de işletmek isteyebilirsiniz. Bizimkisi biraz daha retrowave-synthwave; enerjiler belirgin halde işletmek isteyebilir? Özgür değil miyiz yoksa minik irade taşıyıcıları? Erkek çocuklarının günümüzde giderek nezaketli olmalarına bağlı olarak istediklerini söyleme cesaretinden yoksun olmalarını gördükçe nötr kalmakta zorlanıyorum bir yerden de derinleşiyorum. Nazikleştikçe testesteron yok oluyor ve ortaya beden içinde bedensiz bir şey çıkıyor. Bunun karşılığının asla kabalık olmadığını söylemek isterim. Dediğim şey mağara insanı döneminde de olan şey (öyle bir dönem olmadı değil mi?) İstediğini alma ve saçından çekme. Canı acır diye saçından çekmezsen ve bunu kadın hissederse seni takip edeceği eril enerji olarak görür mü sanıyorsun küçük adam?


Haydi çarkın dışına çıkalım baby-boylar. Gelin bakalım, gerçeklik nasılmış? Hemen bir kat soyunacağız, yoksa toplum bize ne der? Aradıklarını bulamayan kadınların çeşitli türden saçmalıklarla sakladıklarını sandıklarını o duygular olmasa nezaketsiz mi olurduk La Sagra da Familia? Geçen günlerde bir görüşmem oldu; yolların kesişmesinden daha çok kartvizitlikteki X-Y-Z bölümüne denk gelen bir yerden buluşmaydı. Genesis, Generations, GENS ya da Cins. Alfabaye son eklenen üçlü ve harf olmadıkları çok belli?


Bir dakika, 50si bitti bir 50 daha gelmek istiyor. Güzelim, beni 100'e neden tamamlayacaksın? Hani boşluktaydık? Birkaç yazı önce bizi bitiriyordun Doğa İnsanı? Gelin bakalım dolduğu sanılan şu tamlığa biraz daha bakalım. Evet, görüşme diyorduk; öncesinde biraz tesiri verelim. Dostlar aydınlama nedir ki eğer karanlığı bilmiyorsan? Ah küçük zenci, dinle bakalım ne diyor.


Işığın Mücevherleri ile AOS arasında yakın bağlantısı olsa da IM>AOS. Onu da kaplıyor ve bilirsiniz, hem orada hem de AOS'ta dikkat enerjimiz aydınlıktan yana ve aydınlığı pekiştirmenin şöyle bir dönüşü oldu bana iki yerden; hayırdır sen pek bi aydınlıksın, hiç mi karanlık yok? Ne bu böyle ışık ışık ışık :) Doğu'daki bilir karanlığı da aydınlığı da ama doğu; herkes orada değil okuyanların çoğu batıda ve güneyde? Yazmalıyız sahibim, anlatmalıyız.


Beyaz eldivenleri çıkarıp yazmanın vakti geliyor değil mi dostlar? Bizdeki karanlık minnoş karanlık değil ki? Ancak şöyle bir zorluk oluyor; bir şeyleri sadece basılı kitaplardan okuyanlar ve hem kapalı hem de açık topluluklarda yaşamayan, çalışmayan bireysel olarak ilerleyenlerin fikirlerinin göreceli eminliği çok zor oluyor ve sohbetin oktavı aşağıya gidiyor. Kavramlar çarpık hale geliyor çünkü aslında karanlık Eşikte Bekleyen (dweller of the threshold) ve o senin toplam karanlığın; onu gördün mü görmedin mi? Hikaye burada değerli arkadaşlar. Entelektüel bilgilerle, basılı kitapkilerle hiç ilgilenmiyorum. Sözlü geleneğin bir parçası mısın? Sana anlatılan, paylaşılan şeyler var mı? Bizim ne yapacağımızı dosya olarak önümüze koyuyorlar dediğimde bir şeylerin geçmesi gerekiyor değil mi? Bunun AOS ile direk alakası yok ki? Hey, bedeni boşuna mı aldık yani?


Ne yani isteyerek mi hassas bir Doğa olduk? Dün akşamki (12 Mayıs 2025) Wesak meditasyonunda olan bitenleri oraya koyan kimdi? Bir de şöyle bir şey oldu "Ben cosmoenergitica uzmanıyım. Yolculuğumda cosmic enerji kanalları açtım. Meditasyon sırasında daha da güçlü hissetmek için" insanlar böyle yazınca vay be oluyorum Kozmik enerji kanalları demek öyle, ne oldu peki? Meditasyon deneyiminde elle tutulur bir şey yok. İnsanlar ışık falan görünce inisiye olduklarını sanıyorlar, acaba gruptaki kardeşlerin yaşadıklarını duysalar ne olacak. Bunu şundan dolayı söylüyorum insanların tanımlamaları ve özdeşleşmeleri ne kadar güçlü değil mi? Ancak o gücün okült karşılığını versene bana?


Buradaki yazılarda yapmaya çalıştığım şey değer farklı oluşturmak için paylaşmaya çalışmak. Amaç ilerlemek, kırmızı yola adım atmak ve orada büyük beyaz dağlara doğru yolumuza devam etmek. Bunlar değerli içsel dünya işaretleri ve yazılı değil. Hayat bu, yaşamın bizi çektiği ve söylediği yer. Karanlığı yaşadığımız için aydınlığın içindeyiz, onu arıyoruz; onun işlerini yapıyoruz. Beden taşıyoruz, tabi ki karanlığı tanıyacağız. Kişilik katmanları aptal mı? Bir sürü sıkışıklık ve psikoloji geliştiriyorlar zaman içinde. Bunları bastırmak değil ki ışıktan yana olmak. Karanlığı kapalı kapılara koymak değil, evin bütün kapılarını açmak demek bizim için. Salondan geçen o karanlıklar ile her bakışında hatırlatıyor bana isteğini ve açlığını. O da öyle bir kuş, birlikteyiz. Onun getirdiklerini tercih etmiyorum ya da onunla olduğumda gelenleri bildiğim için sınırlarımı ayarlayabiliyorum.


Rahat olalım, doğal olalım. Kullandığımız her kelime ve rengin değerini bilelim. Doğru gruplarda, birlikte çalışalım. Traşı keselim, karanlık diye bildiğimiz şeyler hakkında çok az fikrimiz olabilir. Astral düzlemde savaşanlar bilir, nasıl psikolojiyi etkilediklerini. Karanlık asla alt edeyecek kardeşler, deneyecek; her türlü şeyi yapacak ama buradayız. Bizim Büyük Çalışmamız bu; başka bir şeyimiz yok; karanlığın girdiği her yerde orada bizden birileri vardır. Mümkün değil çünkü çok fazla sevgi var, gerçek siyahlar kapkara olanlar bunlar gibi apache de değil. Gerçekten gördüklerinden de şüpheliyim, ağzına kadar öfkeli; kıpkırmızı sıcak gözler. Şimdi ona kızmadan bak ve savaş bakalım büyük öğrenci.


Cinselliğin bir aydınlanma olduğunu ya da oradan bir şeyler çıkabileceğini düşünüyorlar. Sürtünme ateşiyle kim aydınlanmış? Royal Blue ve Plae Blue; maviye yaptıklarınıza bak! Nereden bilecekler ki mavi sürtünenler kuşlar? Mavi Dağın Halkını kim bilir? Aramızdaki bir avuç Magus belki? Bizim işimiz serin yüksek dağlarda. Bakın YHVH ne demiş sürtünen bu yılana


GEN 3:14 " Bunun üzerine RAB Tanrı yılana,

“Bu yaptığından ötürü

Bütün evcil ve yabanıl hayvanların

En lanetlisi sen olacaksın” dedi,

“Karnının üzerinde sürünecek,

Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin."


Bu yılanın bir adı var değerli arkadaşlar. Yani sürtünerek olmuyor ama bunlar kendilerini ısıtmak istiyorlar ve cinsellik bize neden böyle verildi sorusunun cevabı yok. S E X form oluşturmak üzere burada, spazm geçirip haz almak için değil. Ancak geldiğimiz yerde bu böyle değil, ondan aldığımız ya da beklediğimiz haz zaten dönüşüyor zaten. Düşük ateş ile dönüşmeyi ve yükselmeyi bekleyenler! Tam sol el işleri, bir de minnoş sol el. Gelen varlıklar leş gibi diyorum neden öyle diyorsun diyorlar :) Ne deyim? Olsun, biraz daha sevişmiş oluruz? Olmayız, geçicilik içinde ürettiğimiz kaynağı olmayan bir enerji kaybı. Kendini tanı ve ilerle. Gerçek işimiz bu değil, ancak karanlık özentilerinin çekiciliğinin yanıyla bir işimiz yok.


Büyük Devaların, büyük varlıkların sofrasına oturmaya niyetliyiz ve davetliyiz. Üstümüz başımız sigara kokamaz ya da üzerimizden alkol kokusu geçmez. Olabildiğince mis gibi kokarız orada, kalbimizdeki özlem ile karşılanırız; uzun zaman önce dokunduğumuz aşk oradadır. Eririz ona bakınca, göğsümüz şişer derin nefesler alırız. Gece gündüz geçsin de tekrar ona gideyim deriz. Yapacak bir şey yoktur, o dünyanın üzerindedir; kubbeyi sarar ve ne zaman kafanı kaldırsan oradadır. Oradan her yere yayılır; kime neye kızabilirsin ki ya da itiraz edersin? O zaman büyük öğretmen kalbine şunu yollar "Seni oraya koyanın kim olduğunu biliyorum." Büyük öğretmen, seni hissetmek ne değerli! Öyle olsun. O zaman Doğa'nın kalbindeki odanın duvarında yazan şu sözle bitirelim.


Rev 3:20 "İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; ben onunla, o da benimle, birlikte yemek yiyeceğiz."


Çalın dostlar, arayın vurun. Özdeşleşmeden arayın yolu; yoldaki kardeşlerinizi. Eğer öyle olursa kalbimizdeki sevgi bize şöyle der "bundan sonra İnsanoğlu’nun, Kudretli Olan’ın sağında oturduğunu ve göğün bulutları üzerinde geldiğini göreceksiniz.”


D.


 
 
 

Комментарии


"Kapının önünde duruyor ve kapıyı çalıyorum. Eğer birisi sesimi duyup kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; onunla yemek yiyeceğim, o da benimle."

 

© 2025 Ahenkli Doğa tarafından canlandırılmıştır.

  • Avni Onur Sevinç YouTube
  • Avni Onur Sevinç Facebook
  • Instagram
bottom of page