Yapamadıklarım Üzerine Notlar : İki Yol Vardı; Seçime Zorluyordun; Akşam Oluyor ve Sabah Oluyor Ancak Maneviyatta Aynı Yerdeyim
- Avni Onur Sevinç
- 23 Tem
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 24 Tem
Yeşil bir acı. Sinir sistemi neşeliyken hem de. Bağırsaklar da sızdırmıyorken? Modern insanın sorunlu yerlerinden biri. Sızdıran bağırsak, ne kadar güzel bir ifade. Neden bağırsak acaba? Başka bir şey neden sızdırmıyor? Evet, simple men. Söyle bakalım?
Söylüyorum kardeşim. Bütün uğraş kendi kendinle olan değil mi? Rahat bırak beni mi diyorsun yoksa? Bak ne yazmış bu kişi, adam da diyemiyorum. Taşıdığımız bedene haksızlık yapalım biraz.
Hiçbir şey arzulama.
Karmayı gücendirme, Doğanın değişmez yasalarını da.
Sadece kişisel olanla, geçicilikle,
Fani ve ölümlü olanla mücadele et.
– Sessizliğin Sesi, Madam Blavatsky
Mücadeleyi vermiş bize Madam. Yaşasaydı neyi verirdi acaba? Çılgın irade taşıyıcıları; at üstündeki ışık saçan bunlar. Şu sevgi yok mu dostlar, büyük karıştırıkçı. Bu arada karıştıkçıyı sadece bir kişi bilir, çünkü bir şeyleri karıştıranlar olduğunda iki kişiydik. Resmen harika bir kolyeyi cincikleşmişler! Sabah uyandık masanın üzerinde duran kolye parçalara ayrılmış :) Hayatımız yaşayan metafizik fenomeni.
Bugün mavi ile konuştuk. Sızdırıp sızdırmamak senin elinde dedi. Zekalara da kim söz hakkı veriyorsa? Ulen! Metalci de olur mu acaba bunlar? Dövme falan da yaptırırlarsa? O zaman sızdırırlar; yeni bir şeye başlayamamanın verdiği kararlığı taşıyorum.
Peki yeni olmazsa Doğa kuşunun yeşil kanatlarına ne olur? Rabbim tek düzelikten beni korumalı, ben de onu tekrarlı eylemlerden korurum. Anlaşırız he YHVH? Neden ismini söylemiyorlar ki? O zaman bak oğlun ne yapmış; yazıyorum buraya. Bu arada oğlun dediğim de bütün çocuklar, kızı erkeği. Her ne kadar bazı ALT modern topluluklar kadın tanımı yapamasa da; bazı şeyler bellidir.
Ağzımın bozulmaya meyilli olması, düşüğün giriş yaptığını görmüyor değilim dostlar merak etmeyin. Tesir ben de. Alkolmüş, sigaramış, küfürmüş; karanlıkmış ya da dur bazalt anubislermiş ... Ah eşikte bekleyen, gel birlikte bekleyelim. Nasıl olsa ring-pass-not'ta görüşeceğiz, bu arada zaten görüşüyoruz seninle. Görüyorum dost!
Ring-pass-not'ta görüşmeyiz mi diyorsunuz yani? At-one-ment'te görüşürüz o zaman? Bu mistiklere odunu vereceğim. İyi ki modern materyal dünya spiritüel mistikliğin duygusunu alıyor ve yerine "aydınlanmayı" koyuyor. Biz yapamadık onlar yapsın!
Baba bak ne diyor büyük abimiz, hem de Revelation'da: "Vahiy 22:16“Davut’un kökü ve soyu Ben’im, parlak sabah yıldızı Ben’im.”
"I am the root and the offspring of David, and the bright and morning star."
Sanki burada bir şeyler var gibi? Christus ben morning star'ım diyor. Biliyoruz ki bir tane morning star var. Hmm! Yoksa? Belki de? O zaman?
Tamam. Gelelim Mikroprosopus'a bakın ne diyor bize. Kabala'da "Büyük Yüz" (Arik Anpin) ve "Küçük Yüz" (Zeir Anpin) kavramları, İlahi Işığın farklı tezahürlerini ifade eder.
Büyük Yüz (Arik Anpin / Atik Yomin)
Anlamı: "Büyük Yüz" veya "Sabırlı Olan" demektir.
Özellikleri:
Merhamet (Rahamim) ile ilişkilidir.
İlahi dünyanın en yüksek seviyelerinden biri olan Keter (Taç) sefirasına bağlıdır.
Sonsuz ve sınırsız bir şefkati temsil eder.
Tanrı'nın mutlak affediciliğini ve yüksek bilgeliğini yansıtır.
Küçük Yüz (Zeir Anpin)
Anlamı: "Kısa Yüz" veya "Sabırsız Olan" demektir.
Özellikleri:
Din (Gevurah) ve Merhamet (Hesed) arasında dengelenmiş bir enerjiyi temsil eder.
Altı Sefira'dan (Hesed, Gevurah, Tiferet, Netzah, Hod, Yesod) oluşur ve Tiferet (Güzellik) merkezdedir.
Dünyaya yargı (din) ve disiplin getirir, ancak merhametle dengelenir.
Yaratılışın aktif yöneticisi olarak görülür.
Küçüklerden olarak şunu diyelim, yavaşlık beni deli ediyor! Yine de karşı taraf beni delilikten alıkoyuyor ve dengeliyor. İşi de sevgi bozuyor çünkü delirmiyorum, Akiva'nın yapamadıklarını yapıyoruz burada genç adam!
Evet, kapatalım açılanı. Eskiden, iki yol vardı. Seçimler vardı, şimdi seçimlere baktıkça ve seçimlerin seçimlerine baktıkça anlıyorum ki tek bir şey sürdürülebilir ve sevgi dolu. Büyük yaratıcı akşam ve sabahı bize verse de bugün ve günler de buralardayız. Sarıda yüzüyoruz ve büyük yüz, büyüklüğünü kabule geldiğimiz ve gittiğimiz modern hayatın koşulsuzluğu içinde bu kadar oluyor demeden ilerliyoruz.
Belki de senin bir günün ve gecen kadar hızlı değiliz, sen bir referans değilsin bize yine de bu sıcaklarda yollardayız. Ayaklarımızın altı yansa da yolundayız.
Tek bir şey varsa, seçim de yoktur.
D.
Comments