top of page

Yetmiyor Aşk : Dağılmış Olanı Bulmak İçin Yaptıklarım : İlk Soru Neden Dağıldı?

Ve Tetragrammaton, Aden bahçesinin doğusuna Kerubimleri yerleştirdi ve Yaşam Ağacı’nın yolunu korumak üzere her yöne dönen alevli bir kılıç koydu. Zira O, doğayı yarattı ki insan Aden’den kovulduğunda boşluğa düşmesin. O, insanı yıldızlarla bir zincir gibi bağladı. Kuşta, hayvanda ve çiçekte, ilahi bedenin dağılmış parçalarıyla onu kendine çeker. Ve rüzgârda, denizde ve kuşlarda onun için ağıt yakar. Zaman sona erdiğinde, Kerubimleri bahçenin doğusundan geri çağıracak ve her şey tükenip sonsuz ve kutsal olacaktır.

Nasıl ama? Neden dağıldığını anladık mı? Ayrılık bir illüzyon güzel kuşum, bak YAHVE ne yapmış bize. Neden ilk günde insanı yaratmamış acaba? Daha önemli bir şey mi vardı?


GEN 1:3-5 Tanrı (Elohim), “Işık olsun” dedi ve ışık oldu. Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü. Tanrı ışığı karanlıktan ayırdı. Işığa “gündüz”, karanlığa “gece” adını verdi. Akşam oldu ve sabah oldu, ilk gün.


İlk gün yaptığına bak, insanı yaratsaydın ya YHVH Elohim? Bu arada karanlığın orada olduğunu ve ışığın sonradan olduğunu da anlıyoruz. Neden dağıldık, dağınıklığı nasıl deneyimleyeceğiz ya da bu Doğa Kuşu dağılmış olanı nasıl deneyimliyor?



Herkes benzer şeyleri kendi biricik şartlandırmasına göre değerlendiriyor/yaşıyor. Sonra sonra dağılmış olan toparlandıkça bunu yapabilenler bir yerde inisiyeler; benzerlikler deneyimlemeye, yaşamaya başlıyor. O zamana kadar çoğu şey daha dağınık halde geliyor insana.


Bu arada artan cinsellik aslında Kova Çağı’nın bir alt tezahürü; orta tezahürü bilimsel işlerde drone/hava işleri; yüksek tezahürleri de spiritüel işlerde. Yedinci ışın yani eterik düzlem, maya ve yaratım.


Biz insan kuşları bunu cinsellikle olarak deneyimliyoruz çoğunlukla. Altta yatan çekim kişiliğin ihtiyaçları olsa da, olan her şey ruhun ihtiyacıysa eğer o zaman neden birileri şeyh, veli, inisiye, muhterem ya da öğrenci?

Konu itaat ile ilginç bir yere gidiyor. Biraz önce Muzaffer Ozak'ın bir kaydını dinledim orada size bir hediye vereyim mi diyordu ve sabahları neler yapılması gerektiğini söylüyordu. Hediyeyi sonra anlayacaksınız diyordu. İnanmadan bir şey yapmak gibi bir alışkanlığınız varsa buyrun kompleksinizi böyle eğitin.


Sorulara gelelim; neden dağıldı; neden genişleme, büyüme ve çoğalma ihtiyacı içinde yaşam? Neden yaşam yaratılışın mekanlarına bakım verecek kadar ilerlemeye devam ediyor?


Sonra da bana mekansız/zamansız gibi kelimeler ile anlatıyorlar yaratıcıyı? Öyle değildir dimi?

Ayrı olmasak da dağınık haldeyiz. Dağılmanın amacı günün sonunda bireyselleşmiş büyük varlıklar olmak. Dünyada bu kendini kadın/erkek olarak gösteren bir çekim ile aktive ediyor.


Dejenere olmaya iten en kuvvetli güçlerden biri çünkü mayanın alanı ve etrafında form cazibesi var. Dağılmasaydı diyemeyeceğin bir yaratılış kabulu. Dağıldı, bazılarımız buldu bazılarımız arıyor. Buldukça tekleşen ve arayışın değiştiği bir Doğa var elimizde.


Belki de bunları yazan Doğa’da böyle bir şeydir?

D.

 
 
 

Comments


"Kapının önünde duruyor ve kapıyı çalıyorum. Eğer birisi sesimi duyup kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; onunla yemek yiyeceğim, o da benimle."

 

© 2025 Ahenkli Doğa tarafından canlandırılmıştır.

  • Avni Onur Sevinç YouTube
  • Avni Onur Sevinç Facebook
  • Instagram
bottom of page